Çoğunluk gibi Schuster'de deplasmandaki maçın ikinci yarısında oynanan oyundan memnun olacak ki Nihat'ı yanına alıp Necip'i sahaya sürdü.Zaman zaman 4-3-3'e de dönen 4-2-3-1'le sahadaydı Beşiktaş.Maça Bobo ve Quaresma'nın pozisyonları ile hızlı başladık.Ardından rakip birkaç tehlikeli kontra girişiminde bulundu.Bu girişimler Beşiktaş'ın hızını dindirdi.Mevcut skor Beşiktaş'a yeteceği ve gole ihtiyacı olan takım Plzen olduğu için oyun rölantiye döndü.Rakip elinden geldiğince gol bulmak için çabalıyor ama pozisyon bulamıyordu.Beşiktaş'ta Quaresma'nın driplingleri ve aldığı faullerle etkili olmaya çalışıyordu.Oyun sıkışmıştı ki Bobo rakip stopere basıp topu aldı ve sonrası malum.Rakip eksilince Beşiktaş saldırmaya ve oyunu rakip yarı alana yıkmaya başladı.Ardından Quaresma sahneye çıktı ve kendinden beklenen hareketi yapıp trivela ile tribünleri ayağa kaldırdı.İlk yarı doyamayan Quaresma ikinci yarıyada aynı hızla başladı.Limbersky'i oyundan attırarak rakibin gardını tamamen düşürdü.Bu karttan sonra oyun tamamen tek taraflı hale geldi.Quaresma yine müthiş getirip topu Delgado'nun kafasına çarptırdı ve durum 2-0 oldu.Holosko'da attığı Delgadovari golle skoru belirledi.Takımın genel görüntüsüne bakacak olursak;hala hazır olunmadığı açık.Rakip eksilene kadar ilk 10 dakika hariç oyuna hükmedemeyen,orta alanda pas organizasyonlarını ve ileride hücum varyasyonlarını yapmakta zorluk çeken bir Beşiktaş vardı.Lige az bir süre kaldı.Villarreal ile oynanacak bir hazırlık maçı var.Guti'yi biran önce hazırlamak lazım.Tek önliberolu aşırı ofansif sistemde Delgado'nun yerine Guti oynarsa takım biraz olsun rahatlar demiştik.Dün oynanan 4-2-3-1/4-3-3 sistemlerinde ise Guti'nin seyrine doyum olmaz.Schuster maçtan sonra "takım halinde oynamalıyız,birlikte hücum edip birlikte savunma yapmalıyız,bunu henüz yapamıyoruz" dedi.Zaten bu yapılabildiği taktirde başarı kendiliğinden gelir.
Bireysel performansları değerlendirelim; hali hazırda bek sorunu çok açık.Erhan "benle olmaz" diye bas bas bağırıyor.Açıkçası Schuster'in Erhan ısrarını anlamakta güçlük çekiyorum.Aynı şekilde sol bekte de oynanmak istenen pozitif futbol için "zeki ve teknik" olan İsmail'in oynamasının daha iyi olacağını düşünüyorum.Holosko'nun attığı gol şapka çıkarılacak cinsten ancak 90 dakika boyunca ne bireysel olarak nede takım içinde sistem adına hiçbir yararı olmadı.Delgado'nun aç ve arzulu olduğu her halinden belli.Ama dün yine çok basit pas hataları yaptı.Teknik kapasitesi bu kadar yüksek olan bir oyuncunun bu basit pas hatalarını yapması anlaşılır gibi değil.Orta alana yakın olan bölgelerde kesinlikle faydalı olamaz.Fiziki açıdan çok kötü durumda,ayakta kalmakta zorluk çekiyor.Zaten stil itibariyle dikine ve hızlı oynamayı düşünen bir yapıda olduğu için pas trafiğini ayarlama konusunda da başarılı değil.Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ama Delgado kaleye yakın oynarsa etkili olur.Dün attığı golde bunun göstergesiydi.Ligde bitiriciliği en iyi olan isimlerden birisi Delgado.Gol pozisyonlarında soğukkanlılığını koruyabildiği için etkili vuruşlar yapabiliyor.Ayrıca İnönü'de Bursa'ya attığı kafa golü,Zurich'e attığı iki kafa golü ve dün attığı kafa golü bu konuda da başarılı olduğunu gösteriyor.Kısaca Delgado kaleye yakın oynamalı.
Neden "bravo Schuster" ? Prag'ta oynanan maçın ikinci yarısında olduğu gibi Necip'i orta alana sokup Nihat'ı yanında oturttuğu için."Benim sistemim bu,Ernst o bölgede tek oynayacak,kimse karışmasın bildiğimi okurum demediği için".Holosko sahanın en kötülerinden olmasına rağmen bir kalemde silmeyip perfomansını tam olarak görebilmek adına sahada tuttuğu için.Neden "aferin Necip" ? Çok az futbolcuda olan soğukkanlılığa bu yaşta sahip olabildiği için.Günümüzde aranan modern orta saha özelliklerini barındırıp çift yönlü oyunun nasıl oynandığını gösterdiği için.Hem savunmada rakipten topu,kayarak tere yağından kıl çeker gibi alabilecek kadar defansif,hemde rakip ceza sahasında ince hareketler yapıp topukla gol pası verebilecek kadar ofansif olabildiği için.Tüm bu yeteneklerine rağmen şımarmadığı,raydan çıkmadığı için.
Neden "süpersin Q7" ? Attığı müthiş gol için değil.Yaptığı şık asist için değil.Rakibi "kızartıcı" driplingleri için değil.Çünkü bunlar onun için çocuk oyuncağı.Kendisine şımarık,disiplinsiz,vurdum duymaz diyenlere inat rakibe yaptığı baskı,topu kaptırdığında alana kadar verdiği mücadele ve müthiş hırsı için.İmza töreninde "gerekirse kanımı akıtacağım" dediğinde ona inanmayanlara dünki savaşmasıyla bunu ispatladığı için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder