Geçen Hafta Lig Başladı Schuster : Beşiktaş 0 - 2 İBB

İlk önce Bobo-Zapo'nun kadroda olmadığı haberi geldi.Bu haberden bile Schuster'in bu maçı bir deneme olarak gördüğü anlaşılıyordu.Daha sonra kadroyu görünce bu düşüncem pekişmiş oldu.Yine Plzen maçının ilk yarısında perişan olan Ernst'in önünde Delgado'nun olduğu bir 4-1-4-1 düzeniyle sahadaydı Beşiktaş.Ancak bu sefer gezgin forvet rolündeki Nihat'ın önünde oynayan isim Bobo ve Nobre değil Holosko'ydu.Evet,o bölgenin gerektirdiği vasıflara kadroda en az sahip olan Holosko oynadı o bölgede.Sağ bekte ise Helsinki maçından sonra "Ekrem ile Hilbert bugün mükemmel uyum yakaladılar" demesine rağmen yine Erhan'ı oynattı Schuster.İBB ise klasik sistemi ve kadrosu ile sahadaydı.Orta sahanın ortasını üç mücadeleci adamla çok iyi tutan ve ileri uçta en önemli vasıfları savunma arkasına sızmak olan üç hücumcuyla oynanan bir sistem.

Beşiktaş seyircininde desteğiyle çok hızlı girdi karşılaşmaya.Quaresma,Holosko ve Ernst ile müsait pozisyonlardan yararlanamadı ilk 20 dakikada.Bu dakikadan sonra İBB baskıyı kırdı ve Beşiktaş'ın top yapmasına izin vermemeye başladı.Zaten tek önlibero ve onun önünde oynayan Delgadolu bir sistemle topa sahip olabilmek,pas yapabilmek namümkün.Beşiktaş, maçın başındaki baskı kırıldıktan sonra ilk yarının sonuna kadar bilinçsizce ve Quaresma'nın kişisel çabaları ile hücum etmeye çalıştı.Bunun neticesinde de birkaç karambolden başka birşey olmadı.

İkinci yarıya Schuster'in hatasını anlayıp Necip-Guti ikilisi ile başlayabileceğini düşünüyordum.Ama bunuda yapmadı.Beşiktaş ilk yarıya olduğu gibi ikinci yarıyada soyunma odası konuşmaları,tribün gazı vs hızlı başladı.Ama yine ataklar bilinçli değildi.Zaten aynı ilk yarıda olduğu gibi bir süre sonra İBB toparladı ve orta alanda Beşiktaş'ı bozdu.Daha sonrada Erhan-Ferrari işbirliği sayesinde İskender müthiş bir gol attı.Önce güzel bir çalım,ardından uzak direğe müthiş bir gol vuruşu.İkinci yarının başında olması gereken değişiklikler golden sonra oldu.Delgado ve Hilbert'in yerine Tabata ve Guti girdi.Bu ikilinin girmesiyle ataklar biraz daha düzenli şekillenmeye başladı.Son 20 dakika bütün tedbiri elden bırakan Beşiktaş tüm hatlarıyla yüklendi ve oyun her iki tarafında gol bulabileceği bir hal aldı.Beşiktaş Nihat,Holosko,Guti ve Nobre ile girdiği pozisyonları değerlendirmedi.İBB ise İ.Akın ile golü atıp skoru buldu.

Şimdi gelelim Beşiktaş adına mağlubiyetin nedenlerine.Tek önliberolu aşırı ofansif 4-1-4-1 sisteminin Süper Lig'de derli toplu,diri takımlara karşı tutmayacağını daha önceki yazılarımda çokça dile getirmiştim.Bunu görebilmek içinde müneccim olmaya gerek yok.Kaldı ki Ernst'e en yakın isim Delgado ise bu sistem bir intihar anlamına gelir.Guti o bölgede bir nebze idare eder ancak Delgado'nun son oynayacağı bölge orasıdır.Takımda mücadele gücü,fizik gücü,kararlılığı ve konsantrasyonu en düşük olan isimlerden birisinin o bölgede oynaması akıl karı değil.Gelelim ileri uca.Nihat bu sistemde merkezde tek forvet oynayan ismin arkasında ikinci forvet olarak oynuyor.En uçta oynayan oyuncu kim?Holosko.Sırtı dönük oynayabilme var mı?Yok.Hücumda pozisyon alabilme var mı?Yok.Topla arası iyi mi?Değil.Yani arkadaşlarını bilhassa arkasında ikinci forvet olarak oynayan arkadaşını oyuna sokabilme vasıflarına sahip değil.Zaten Holosko aynı Nihat gibi ikinci forvet/gezen forvet stilinde bir oyuncu.Nihat'ta ne sağa sola deplase oldu,ne geriye gelip top aldı,ne pas trafiğine katıldı nede savunma arkasına sızabildi.Yani Beşiktaş'ın gol beklediği iki oyuncu sahada hiçbir doğru hareket yapamadı.Erhan Güven kahretmeye devam ediyor.Daha önceki maçlarda hücumdaki etkisizliği,teknik yetersizliği için eleştiriyorduk.Bugün savunmada da yokları oynadı.Ne pozisyon alabildi,ne pas arası yapabildi,ne kademeye girebildi.Arkasına atılan her top tehlike arz etti.Zaten İBB'nin önemli pozisyonları ve ilk golü o bölgeden geldi.Gelelim savunmayı önde kurma -bazılarına göre ofsayt taktiği- olayına.Savunmayı önde kuruyorsanız ya bekleriniz ve stoperleriniz çok çevik,çabuk,zeki ve pozisyon almayı bilen oyunculardan kurulu olacak yada topa sahip olup rakibe topla oynama şansı tanımayarak sizin önde kurduğunuz savunmanın zaafiyetlerinden yararlanmasına izin vermeyeceksiniz.İlk seçenek mevcut olamayacağı için ikinciyi yapmak zorundasınız.Bunun içinde pas yapmanızı,topa sahip olmanızı,özellikle orta alanda rakibe üstünlük kurmanızı sağlayacak futbolcu tercihi yapmak ve buna uygun bir sistem oluşturmak zorundasınız.Buca ve Helsinki maçlarında Beşiktaş uzun yıllardır yapamadığı pas trafiğini sağladı.Oyuna hükmetti ve %70 oranı gibi çok iyi bir topla oynama oranı yakaladı.Bu icraatları Guti ve Necip sayesinde yaptı.Bu nedenledir ki bu iki oyuncuyu esame listesine gözü kapalı yazmak gerekir.Ben bugünki mağlubiyette en büyük etkenin bu iki oyuncunun sahaya 11'de çıkmaması olduğu kanaatindeyim.Bu mağlubiyet tehlikeyi görüp ders almak adına "hayırlı mağlubiuyetler" listesine girmiştir diye düşünüyorum.Ki girmeside lazım.Ayrıca Ersan'ı da ilk kez çıktığı tribünler karşısında sırıtmaması nedeniyle tebrik edelim.

Ekstra olarak ise Mehmet Yılmaz'ın atılması gerektiğine,tribünlerin Nihat'ı yuhalayarak ayıp ettiğine,yine aynı tribünlerin mağlubiyet sonrası takıma destek vererek kendini affettirdiğine,Abdullah Avcı'nın istikrarlı çizgisiyle alkışı hakettiğinede değinmiş olalım.